Empedokles’in Dostları

Amin Maalouftan 8 Yil Aradan Sonra Yeni Bir Roman...

Türkiyede genis bir okur kitlesine sahip Amin Maalouf yeni romani Empedoklesin Dostlariyla okurlarini selamliyor.

Romanlariyla oldugu kadar deneme kitaplariyla da ilgi ceken Maalouf, Empedoklesin Dostlarinda bu kez gelecege yönelik bir kurguyla dönüs yapiyor. Ölümcül Kimlikler ve Uygarliklarin Batisi kitaplarinda yer verdigi elestirel gözlemlerin izinde yari distopik bir dünya ciziyor. Platonun magarasindan cikip Empedoklesin Dostlariyla tanismaya davet ediyor bizi.

Atlas Okyanusu kiyisindaki kücük Antioche adasinin yalnizca iki sakini vardir Orta yasin verdigi olgunlukla sessiz bir hayat sürmek isteyen Alec ile yazdigi ilk romaninin yakaladigi basari sonrasi her seyi ardinda birakan esrarengiz ve. Birbirlerinden uzakta, kirilgan yalnizliklarinin tadini cikaran bu iki insanin yolu bir gün elektrigin, telefonlarin, televizyon yayinlarinin, internetin, kisacasi her türlü iletisim aracinin etkisiz hale gelmesiyle kesisir.

Gercege ulasma imkani kalmayinca fisilti gazetesi islemeye baslar Gezegen bir nükleer felaketin esigindedir, Amerika küresel ölcekte bir terör saldirisina maruz kalmistir, insanligin hayatini kolaylastiran teknolojik gelismeler artik insanligin sonunu getirmistir...

Tüm dünya bu söylentilerle calkalanirken, kendilerine Empedoklesin Dostlari diyen, son derece gelismis bir teknolojiye ve tip bilgisine sahip bir grup gizemli insan bu karmasaya son vermek üzere cikagelir. Alec bu insanlarin kim oldugunu ögrenmeye calisirken, icinde yasadigimiz dünyanin celiskileriyle de yüzlesmek zorunda kalir. Hicbir sey artik eskisi gibi olmayacaktir.

Hayal kirikligi iceren bu satirlari yazarken hikayenin sonuna geldigim izlenimindeyim. Geldiler, üstünlük kurdular, dünyada hem kaygi hem de umut rüzgarlari estirdiler, sonra da gittiler.