In the sale you will find especially cheap items or current promotions.
Want to part with books, CDs, movies or games? Sell everything on momox.com
Siirler yazdim, kitaplar okudum
Elime bir bardak aldim, onu yeniden oydum
Derinlerde kaldim böyle bir zaman
Kim bulmus ki yerini, kim ne anlamis sanki mutluluktan
Ey yagmur sonralari, los bahceler, aksam sefalari
Söylesin benimle biraz bir kere gelmis bulundum.
Tadimlik
Birin Derdi Iki
Kendini, anlatmak, hep anlatmak... bikmadan, usanmadan, sonuna kadar anlatmak seklinde vareden bir bitmez tükenmez dil akisi-aktarimini bilebildiyse siirimiz, bunu öncelikle Nazim Hikmete, ama pek cok yönden ve daha fazlasini Edip Cansevere borcludur; iddiayi daha anlasilir kilmak adina eklemek gerekir ki mesele nicelikle ilgili degildir ve mesela, külliyatinin cesametiyle hem Nazim Hikmet hem de Edip Canseverin yazdiklarini geride birakan Fazil Hüsnü Daglarca anlatmamis, söylemistir. Anlattigi, tek kelimelik bir maceradir Edip Canseverin... ama iste, öyle bir tek kelimedir ki o macera, gecmisi ve simdiyi, icine gelecegi de katip anda kavrayan binbir kollu kapsayisiyla varolusun akla geldik gelmedik tüm konaklarina ugrar; eglesir de o konaklarda bir zaman, ama hangi konakta ne süre eglesirse eglessin, bir sonraki konagin cagrisi kacinilmazdir ve bir zaman da söz konusu o yeni konagin suyundan icmek üzere yola koyulmak zorunda kalir; sonra bir konak daha, sonra bir daha... yalnizlik cünkü, sonsuzdur; insan gibi; ki bunu, basi sonu yalnizlik demek olan ömür adli o kutlu macerayi, Sairin Seyir Defteri adini verdigi kitabinin girisindeki su dört dizeyle, dünya durdukca duracak, ancak has sairlerin harci bir mükemmel dille gene Edip Canseverin kendi özetler Doganin bana verdigi bu ödülden Cildirip yitmemek icin Iki insan gibi kaldim Birbiriyle konusan iki insan.