Amirrezvaninin 16. yüzyil Irani Shakespearein Londrasi kadar karmasik. Entrika, tutku, her türlü kanunsuzluk kol geziyor. Taht ve güc kavgalari had safhada. Böyle bir dünyada babasi Sahin bir varis belirtmeden ölümünün ardindan genc ve zeki bir prenses güc sahibi olma arayisinda; en yakin yardimcisi ise ülkenin gelecegi icin yönetimde bulunabilmek ugruna kendisini acimaksizin yari yariya yok etmis bir hizmetkar.
Amirrezvani, okuyucuyu insan yüreginin ne kadar cesur olabilecegine ve aciya ne kadar dayanabilecegine dair doyumsuz bir yolculuga cikartiyor.